Çocuğun
herhangi bir nedenle özgürlüğünü kısıtlamak vahim.
Kim
ister? Mağdur olanlar ister. Bunun için canı yananı kınayamayız.
Yine
de zarar görenin haklı istemi nedeniyle “suç işleyen çocuk” mu desek yoksa, “suça
itilen çocuk” mu tartışmasının yaratıldığını sanmak pek akıllıca değil.
Bu
tartışmaya mesnet edilen duygusal yaklaşım (suça itilen çocuk), çocuğun her
koşulda, her alanda, sorgusuz “masum” kabul edilmesi.
Dikkat
edilmesi gereken çocuk odaklı yaklaşım ise çok farklı.
Hepimiz
biliyoruz ki çocuklar suç işliyorlar. Başkasına verdiği zararı düşünerek veya
düşünmeden. İyi niyetle veya kötü niyetle. Tek başına veya birlikte. Bilmeden,
bilerek, itilerek...
Kaçırdığımız
hassas nokta, fail olarak suça karışan çocuğumuzu toplum içinde “masumiyetiyle”
başabaşa çaresiz mi bırakacağız, yoksa, içine düştüğü/düşürüldüğü kötü durumunu
rehabilite edip, çocuğumuzu, kendisine, ailesine ve topluma hediye mi edeceğiz?
Çocuğumuzu
toplum içinde “masumiyetiyle” başabaşa çaresiz bırakmayacağız.
Neden
mi?
“ANTALYA’da
48 saatte 9 mahalledeki 16 ayrı otomobilden hırsızlık olayına karışan 14
yaşındaki E.G., polisin ısrarlı takibi ve kısa süren kovalamacanın ardından
yakalandı.” diye yazdı haberler.
E.G.
daha önce 15 kez oto hırsızlığı nedeniyle mahkemeye çıkartılıp, yaşının küçük
olması nedeniyle serbest bırakılmış, toplamda 34 suç dosyası mevcut.
E.G.
hep “masum” kabul edilmiş...
Kendisine
hiç iyilik edilmemiş aksine gelişimine köstek olunmuş.
Neden
mi?
Polis,
sokak içerisinde, gecekondu bir evin bahçesinde saklanan E.G.’yi kısa bir kovalamacanın
ardından yakalamış.
E.G.
yakalanınca ağlamış...
Bir
değil, iki değil tam 34 suç dosyası bulunan E.G., polislerden korkup kaçmış,
ağlamış...
Suç
işlemek, sokaklarda saklanmak, polisten kaçmak, yakalanmak, hakim karşısına
çıkmak, psiko-sosyal dışlanmak. Çocuğun defalarca yaşadığı travmayı düşünün...
Vee
en sonunda, 34 suçtan sonra, Çocuk Şube Müdürlüğü’ne teslim edilen E.G.’nin ailesinden
alınarak yurda teslim edilmesi için çalışma başlatılmış.
Bu
ne anlama gelebilir;
“suça
itilen” çocuklar 34 suç işledikten sonra artık “masum” kabul edilmezler...
Ya
da Devlet nihayet “suç işleyen” çocuğa el uzattı, görevinin farkına geç vardı.
Yorumlar