Kış
tatili girdi, karneler alındı, mutlu olundu ya da ağlandı...
Şimdi
tatil zamanı, gezme, görme, dinlenme, oyun oynama ve eksikleri tamamlama
zamanı.
Bu
fotoğraf karesi okula hiç gönderilmeyen veya tatilde çalışması gereken çocukları
içermiyor.
BM’nin
Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi, çocuğun çalışma hakkı bulunduğuna işaret
ederken, çocuğun hangi yaşta, hangi işlerde, hangi koşullarda çalışması
gerektiğine dikkat edilmesini zorunlu kılıyor. Yasal düzenlemelerimiz fena
değil.
Güzel
ama ya kaçak çalıştırılan çocuklar.
Önüm
arkam kaçak çalıştırılan ya da gerçeğin aksine asgari maaştan çalıştığı
gösterilen yetişkin doluyken, hal çocuk işçiliğinde nedir diye sorsak, doğru
cevabı alır mıyız? Hayır, adı üzerinde, “kaçak işçi çocuk”.
Yıl
2008, kaçak çalıştırıldığı tespit edilen 35 çocuğun 32’si erkek, 3’ü kadın.
Yıl
2009, sayı sadece 9 (8 erkek, 1 kadın).
Yıl
2010, kanunsuz çalışan 12 çocuk (10 erkek, 2 kadın) var. Bu çocuklardan 5’i 11
yaş altı.
Gerçek
durum bu mu? Sayılardan mutlu mu olmalıyız yoksa, şüphe mi etmeliyiz.
Ne
olur bu bir rüya olmasın, kaçak çalıştırılan (emniyetin dediğine göre kanunsuz
çalışan) çocuk sorunumuz bulunmasın.
Kış
tatilinden nasibini alamayan bir diğer kesim ise okula zaten hiç yollanmayan
çocuklar.
Yıl
2008, okula gönderilmeyen çocuk sayısı 21 (13 erkek, 8 kadın). Bu veri
karşısında şaşkınım.
Yıl
2009, ooo, sayı 1.190’a fırlamış, 423 erkek ve 767 kadın.
Yıl
2010’da ise toplamda 1.028 (385 erkek, 643 kadın) çocuk okula gönderilmemiş. Bu
çocukların yaş dağılımları; 371 çocuk 11 yaş altı, 579’u 12-14 yaş aralığında, 78
çocuk ise 15-17 yaş aralığında.
Bu
çocuklarımızın her daim tatil yaptıklarını mı sanmalıyız yoksa onların da kaçak
çalıştırıldıklarından, aile içinde işgüçlerinin sömürüldüğünden ya da küçük
yaşta evlendirildiklerinden mi şüphelenmeliyiz?
Ya
da hiç şüphelenmeyelim, rahatımız bozulmasın, her daim kış tatilindeyiz...
Yorumlar