Dünya Çocuk Hakları Gününde Çocuk Hakları Karşıtları


Anneler günü, babalar günü, engelliler günü, hayvan hakları günü, arkadaş günü, sevgililer günü...

Nerede çocuklarımızın günü?

Çocukların günü saklı kalmış çünkü kendi başlarına sesleri çıkamaz, korunmaya, savunulmaya muhtaçtır onların günü.

Bir sakin akıl, her gün çocukların günü derken, diğeri 23 Nisan’a ne oldu diye sorabiliyor.

Demek ki kabahatin büyüğü biz çocuk hakları savunucularında.

Yeterince konu etmemişiz, paylaşmamışız, savunmamışız, öğretememişiz...

Bu DeFacto aklımızda tutulmalı ancak, işbu yazının yüz kızartıcı kahramanları, çocuk hakları karşıtları.

Kimileri kendilerini çocuk haklarının üstünde görmekte ve menfaatler için çocukları kullanmakta, feda etmekte usta.  

Çocuğa üstün hiçbir şey olamaz düşüncemde sıfır toleransla ilerlerken, ‘Taş Atan Çocuklar’ sevimli (!) kavramını hayatımıza ince ince, itinayla katanlara karşı tavrım çokça eleştirilirken, çocuğun özgürlüğünün her ne olursa olsun kısıtlanmaması telaşıyla çocuğun silahlı çatışmalarda kullanılmama, çocuğun özgür iradesine etki edilmeme haklarını es geçebilenleri es geçerek dile getirmem gerekirse, aramızda çocuk hakları karşıtları olduğunu duymak umarım sizi sarsar diyerek;

Panelin birinde, haydi çocuğun hakkını bir tarafa bırakalım, çocukların erken yaşta evlendirilmeleri halk sağlığı ve genel toplumsal problemleriimizi dile getirdiğimizde söz alarak, “İmam nikahı yasak ama yargılanan imam yok. Yasa uygulanamıyor o zaman imam nikahı resmileştirilsin, böylece hiç değilse kayıtlar tutulmuş olur.” diyen çocuk hizmetinde çalışan çocuk hakları karşıtı bir uzmanı aklımda yerden yere vurdum.

Şaşkınım; İmam nikahı dediğin mutlaka imam tarafından kıyılacak diye bir şart yok. Resmi nikahın olmadığı, hakkın yazılı hukukça korunmadığı zamanlardan kalma bir eylemdir.

İmam nikahının düzenlemeleri;

iki kişi arasındaki eylemin duyurulması -resmi nikahta karşılığı nikah kağıtlarını askıya çıkartmaktır,

evliliğin ebeveyn izni şartına bağlanması -yetişkinler için kanunumuzda doğal olarak böyle bir şart yoktur ancak, çocuklar için zorunlu hallerde ebeveyn izni aranır (imam nikahında yaş sınırlaması yoktur),

nikahın iki şahit huzurunda gerçekleştirilmesi -kayıt sistemi kurulduğundan beri neden gerek duyulur bilemiyorum ama resmi nikahta da mevcuttur,

ve mehir (başlık parası ve boşanma anında tazminat) ödenmesidir -resmiyette başlık parası yoktur ancak, tazminat ve/veya nafaka ödenmesi mevcuttur.

Dini Devlet’e hükümran kılmak adına önerilen bu fikrin, çocuğun haklarının düşmanı olduğunu anlatamamışız diyemeyiz. Çünkü çok bariz, anlamamak için aptal olmak lazım.

Ya da aptal yerine konmaya çalışılıyoruz.

Burada karar verecek olan biziz, aptal yerine konacak mıyız yoksa çocuk haklarını daha görünür şekilde savunacak mıyız?

Din adına çocukların alınma-satılmalarının, yaş sınırı kaldırılmasının talep edilmiş olması çocuk hakları karşıtlığı değildir de nedir?

İşte 20 Kasım 2011’de hala çocuk haklarının niteliğini bir tarafa bırakın varlığını bile kabul ettirememişiz.

Yazıklar olsun...


Kaynak gösterimi: www.0-18.org

Yorumlar