Bizim Ali D.’yi (9) Kim Duymuş, Kim Bilmiş...

Kayseri’nin Melikgazi İlçesi sakinlerinden baba Şükrü D. 63 yaşında bir işçi emeklisi. Haberden anlaşıldığına göre ikinci evliliğini kendisinden 23 yaş küçük Fatma D. ile yapmış. Aklı selim olanların vah vah dediğini duyar gibiyim ama toplumumuzda “genç kadın - yaşlı erkek” avam ilişkisi yaygın.

Bu ilişkinin kökeninde, genç kadınla cinsel ilişki yaşama “vay be ne erkek...” egosunun tatmin edilmesi ve dahi yaşlı erkek iyice elden ayaktan düşünce ondan çok daha genç olan kadının kendisine bakacağı, altını üstünü temizleyeceği, karnını doyuracağı gerçeği de mevcut.

İşin sapıklık olarak adledilmesi ise 15 yaşa kadar olan kız çocuklar ile her hangi bir yaştaki erkeklerin ilişkiye girmesi veya 15 -18 yaş arası kız çocuklar ile kendisinden sadece 5 yaş büyük erkekler arasındaki ilişki için geçerli. Çocuk 19 oldu mu işin sapıklık boyutu akşamdan sabaha ortadan kalkar.

Kadın açısından bakınca; kırsalda emekli maaşına sahip Şükrü D. bir nimettir, şehirde ise adamın pırpırının (mevki) bundan daha yukarılarda olması aradaki büyük aşkın (!) tetikleyicisidir.

İşte toplumsal gidişatımız budur, bakınız nobran TV evlilik programları.

İşte, haberin bu ilk cümlesi bile yaşanan gerçek zaman diliminin aile-içi şiddet ile dolu olduğuna işaret ediyor.

Ailede, Anne Fatma D.’nin ilk evliliğinden, Büşra D. (17) kızı var. Baba Şükrü D.’nin ilk evliliğinden, Tuğba D. (23) ve Ahmet D. (12) isimli çocukları var. Anne-babanın ortak çocukları ise; Şükriye D. (13) ve haberin manşeti yapılan yani habercinin olayın baş kahramanı (!) seçtiği  Ali D. (9).

Ya bu haberde bir yanlışlık var ya da Baba Şükrü D. ile Anne Fatma D.’nin birlikteliği Baba henüz ilk eş ile evliyken başlıyor çünkü Baba’nın ilk evliliğinden olan Ahmet D. 12 yaşında, Anne ile ortak ilk çocukları Şükriye D. ise 13 yaşında. Bu mesele başka bir yazı konusu olur, şimdilik kenara bırakalım...

Haberde, 7 kişilik bu karışık profilli ailenin içinde yaşanan şiddet aktarılıyor. Aile karışık çünkü iyi eğitimli ve varlıklı ailelerde bile çok sayıda çocuk, üvey çocuklar ve karı-koca arasındaki yaş farkı sorun olabiliyor.

Bu ailede yaşanan olay şu; Ailenin en küçüğü Kayseri Melikgazi İlçesi’nde ilköğretim 4’üncü sınıf öğrencisi Ali D. (9), sabah sabah babasından olma üvey ablası Tuğba D.’nin (23) çantasından 20TL çalınca ve aynı günün akşamı telefonunun şarjına el sürünce abladan iki kez dayak yemiş.

Bizim Ali D. (9) yediği dayağı babasına şikayet edince, Baba Şükrü D., oğluna hırsızlık yapma, ablanın eşyasına izin almadan dokunma diye, ablaya da kardeşini dövme diye öğretide bulunacağına, ‘Bıçak al, fırlat’ diye yönlendirmede bulununca kıyamet kopmuş.

Bizim Ali D.’nin (9) babasını dinleyeceği tutmuş ve bıçağı kapmış. Karakolda iddia edildiği üzere Ali D. (9) kendisini durdurmaya çalışan öz ablası Şükriye D.’yi (13) göğüs, karın ve baldırından bıçaklamış.

Aile bireyleri birbirine girmiş. Evin camlarının kırıldığı kavgada; Baba, kızlarından okkalı bir dayak yerken, üvey kızı Büşra D. (17), öz kızı Şükriye D. (13) ile öz oğlu Ali D. (9) da şiddetten nasip kısmetlerini almışlar ve hastaneye kaldırılmışlar. Hebercinin yazdığına göre, “Kavgadan yara almadan kurtulan anne Fatma D. (40), üvey kızı Tuğba D. (23) ile üvey oğlu Ahmet D. (12), gözaltına alındı.”.
   
Olayda üvey babasının boğazını sıkmasıyla yaralanarak hastanelik olan Büşra D.’nin (17) olayı anlatımı ise; ““Dershaneden eve geldiğimde annem ile babam kavga etmişlerdi. Sonra tartışmalar büyüyünce ablam Tuğba D. evin camlarını kırdı. Babam, dayak yiyen kardeşimi ‘Bıçak al, fırlat’ diye yönlendirdi. Küçük kardeşim de eline geçirdiği bütün bıçakları üzerimize fırlattı.” şeklinde.

Bu ailede herhangi bir ihtilaf düzgün yönetilebilir mi? Bu ailede sulh ve akabinde mutlu olma ihtimali var mı?!

Bu ailenin yakınları, büyükleri aile-içi şiddetin hiç farkına varmamış olabilirler mi? Ailenin kurulma koşulları ve profili de gözönünde bulundurularak bu soruya cevap verilmesi uygun olacaktır.

Bizim ilkokul 4. Sınıf öğrencisi Ali D.’nin (9) bir öğretmeni var mıdır? Varsa, çocuktaki olması çok büyük muhtemel -ki olaya bakıldığında mevcuttur, davranış bozukluklarının farkına varabilecek ve müdahale edebilecek/ettirebilecek bilinçte ve nitelikte midir? Devlet kurumları bu öğretmenle işbirliği yapabilecek gönülde ve kapasitede mi?

Ali D. (9) ve ailenin diğer fertleri, çocuğun istismar edilmemeyi bir tarafa bırakalım korunma hakkı olduğunun bilincinde mi?

Ali D. (9), hayatında hiç Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu diye birşey duymuş mu?

Bu sorular aklıma oturmuşken, Kayseri’nin Melikgazi İlçesi Belediyesini sanal ziyaret ettim. Belediye, “17.01.2011 - 31.05.2011 tarihleri arasında Melikgazi İlçesi Camiler Arası Ödüllü Atık Pil Yarışması” düzenleyeceğini duyurmuş. Ödüller; “I.Gelen Cami - 1 Adet Kamelya, 50 Adet Fidan, İmama 1 Adet Yarım Altın; II.Gelen Cami - 5 adet Bank, 30 Adet Fidan, İmama 1 Çeyrek altın; III.Gelen Cami - 10 Adet Fidan, 5 Adet Çöp Sepeti, İmama 4 GB Flash Bellek; IV.Gelen Cami - 20 Adet Saksı çiçeği, İmama 2 GB Flash Bellek; V.Gelen Cami - 10 Adet Saksı Çiçeği, İmama 1 GB Flash Bellek” olarak belirlenmiş.

Erciyes Dağımızın eteklerinde kurulu Melikgazi İlçesinin bir de Çocuk Meclisi var. Daha yeni İstiklal Marşımızın kabulünün 90 yılını kutlamışlar. Yine Belediye binasının içinde belediye çalışanı kadınların Kadınlar Günü de kutlanmış.

Peki ya bizim Ali D. (9) bu sırada ne hallerdeymiş? Kim duymuş, kim bilmiş...

Şimdi en can alıcı soruyu soralım; suça itilmiş bizim Ali D. (9) ceza ehliyeti olmadığı gerekçesi ile ailesine mi teslim edilmeli yoksa koruma altına mı alınmalı?

Sokak kapısını açık unutarak fırsattan istifade yola emekleyerek çıkan çocuğunu olası tehlikelere gebe bırakan ebeveynlerin elinden koruma altına alınan çocuğun hikayesi aklıma düştü. Bu haberi Amerika’dan ithal etmiştik.

Kayseri Melikgazi İlçesi Belediyesinin herhangi bir çocuk odaklı hizmetine rastlamadım ama Camiler Arası Ödüllü Atık Pil Toplama Yarışması düzenleyen Belediyenin çevreye duyarlı olması sebebiyle dolaylı olarak çocuğa hizmet ettiğini söyleyebiliriz!

Bizim Ali D.’nin (9) MÜNFERİT olayına derin derin iç çektim...

Kaynak gösterimi: www.0-18.org

Yorumlar