Neden Suskunlar

22 Ocak 2007

Anlamak için arif olmak ya da bizzat tecavüze uğramış olmak lazım. Kolay değil bana tecavüz edildi demek. Çoğu insanın büyük keyif aldığı cinselliği öcü gibi algılamak da hiç kolay olmasa gerek böyle bir laneti yaşamamış sıradan insanlar için. Olsa olsa tecavüz edenin tipli olup olmadığına bakarak midemiz bulanırsa yüzümüzü buruştururuz belki. Tecavüz edilen kadının bundan zevk aldığından bile bahsedenler olur. Evet, öldürülme korkusuyla tecavüz bitmesin diye dua eden kadınlar olmuştur. Bu memleket tecavüz ettiği kurbanını öldüren katilleri afla salıvermiştir.
Sevgisiz seks kabul edilir birşeydir toplumumuzda. Kalite, pardon dürtü kontrol seviyesi insanlarımızda çok düşüktür ve maalesef sevgisiz seks ile rızasız seks birbirine karıştırılmaktadır. İki kişi arasında geçer olay. Ya rızası vardı derse. Mutlaka der. Demesi çok kolaydır, zaten şerefsizdir. Pardon erkeğin şanındandır.
İşte öncelikle bunun için susar kadınlar!
Sonra adli muayeneler sözkonusu olur. Henüz kirliyken, yine pardon- kanıtlar üzerindeyken kadının. Kimin aklına kanıt gelir. Biliyorduysa da o an hiç aklına gelmez. İlk hedef yıkanıp temizlenmektir. Ruhu hiç temizlenmeyecektir ama o an o daha bunu bilmez. Böylece kanıtlar gider. Suskun kalmak artık zorunludur. Aslında yaşadığı için bir yandan şükür bile ediyordur. Konuşmak ne kelime. Garip ama bu da kurbanın kontrol edemediği hayatta kalma dürtüsündendir.
Bu kadar basittir aslında suskun kalmak. Susmak için başka nedenleri düşünmeye daha çok sıra vardır. Biraz bilinç varsa birkaç günün ardından gebelikten ya da cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korkar önce. Bunlar varsa, tecavüzün ortaya çıkacağından ve zamanında söylemediğinden bunun rızasıyla gerçekleştiğinin altı mutlaka çizileceğinden korkar. Bu memleket, eniştesi tarafından tecavüze uğrayıp da ablası tarafından suçlanan kurbanlar da gördü. Tecavüze uğrayıp kocası tarafından boşanan, babası ya da minik erkek kardeşi tarafından öldürülenler de gördü. En ayağı yere basan yakınlar tecavüzcünün peşinden gidip ya katil oldular ya da katledildiler. Kadın/ kız çocuk intiharlarına da dikkat edilmelidir.
Bizim ülkemizde bu konularda istatistik çalışma yok. O yüzden Amerika Birleşik Devletleri’ne bakalım. Ne de olsa biz de o yolun yolcusuyuz. Hiç sanmam ama belki de akıl olur.
Amerika’da her 2,5 dakikada bir cinsel taciz yaşanmakta. Her 6 Amerikalı kadından ve her 33 Amerikalı erkekten biri cinsel istismara maruz kalmakta. 2004 ve 2005 verilerine göre her yıl ortalama 200,780 Amerikalı tecavüze, tecavüze teşebbüse veya diğer türlü cinsel istismarlara maruz kalıyor. Tecavüz kurbanlarının %44’ü 18 yaşın altında, %80’i ise 30 yaşın altında.
Cinsel taciz, en az raporlanan suç olarak Amerikan Ulusal Suç Mağduriyeti Raporunda yer bulmuş (2005 National Crime Victimization Survey). Ortaya çıkan cinsel istismarların sadece %41’inin polise rapor edildiği bildiriliyor. Erkek mağdurların ise sadece %10’unun polise müracaat ettiği analiz edilmiş anket sonuçlarına göre. Tüm cinsel suç mağdurlarının sadece %10’u erkek kurbanlar.
Toplam 200.780 cinsel istismar olgusunda 64.080 gerçekleşmiş tecavüz, 51.500 tecavüz girişimi ve 85.210 diğer türlü cinsel istismar olarak raporlanmış. Bu sayıların içerisinde 12 yaş ve altı kurban verileri mevcut değil.
Tecavüzlerin 2/3 si kurbanın tanıdığı bir kişiden kaynaklanıyor. Suçluların %38’i kurbanın arkadaşı veya tanıdığı, %28’i partneri ve %7’si akrabası.
Tecavüz kurbanlarının %82’sinde fiziksel şiddet kullanılmış, bunların %13’ünde ateşli veya kesici bir silah sözkonusu ve kurbanların tamamına yakını (>%90) ölüm korkusu yaşadıklarını belirtmişler.
Sevindirici bir haber; 1998 yılından beri Amerika’da cinsel istismar suçlarında düşüş yaşanmakta. Yetkililer özellikle hastanelerin ve sivil toplum kuruluşlarının kendi bünyelerinde oluşturdukları çağrı merkezlerinden yapılan bilgilendirmeye ve giderek standardı artan rehabilitasyon hizmetlerine dikkat çekiyorlar. Tüm çalışmalar kurbanların rehabilitasyonuna yönelik. Ancak, özellikle emniyet güçlerinin yoğun çalışması ve suçluların teşhir edilmesinin cinsel suçlardaki azalmanın gerçek gerekçesi olduğu vurgulanıyor. 2001’de raporlanan tecavüz suçlarında suçlunun yakalanarak hapsedilmesi oranı %16,3 ken, 2005’de bu oran %58’e yükselmiş.
Mesaj almak isteyen bu verilerden mesaj alır artık diye umuyorum. Polis, ya yanlış ihbarsa da kapısına gittiğimiz adam bizi dava ederse güçsüzlüğünden arındırılmalıdır bir an evvel. Sıfır tolerans çok önemli.
Yoksa, ne yapılırsa yapılsın susmaya devam inanın.

Yorumlar