Çocuğun Geleceği İle İlgili Kararı Kim Verecek?

29 Mart 2010

Araştırmalar, araştırmalar...

Türkiye’de çocuk ile ilgili konularda pek araştırma yok. Bu kanıya varmak için kıstasım diğer ülkelerde yapılan, yapılmış olan çok sayıda profesyonel araştırmaların mevcudiyeti. Devletimiz tarafından tutulan istatistiklere de açıkçası güven olmuyor çünkü Devlet kendisine hasbel kader yansıyabilen olgularla sınırlı kalıyor ve maalesef veri toplama ve analiz sistemimiz yeni uluslar arası standartlara uymuyor.

Kısıtlı bütçeler ve kısıtlı motivasyon içerisinde sivil toplumun ve akademisyenlerin kısıtlı örneklem ile gerçekleştirdiği araştırmalara rağbet etmek ve bunlarla yön bulmaya çalışmak kaçınılmaz.

0-18 olarak biz de çocuk hakları konulu bir kamu oyu araştırması yaptık. Toplam 1083 onsekiz yaş üstü örneklemin çocuk hakları konusunda düşünce, tutum ve davranışlarını araştırdık. 2009 yılında gerçekleştirdiğimiz araştırma sonucu en kısa zamanda arşivimizde yer alacak ama bulguların bir kısmını kısaca sizlerle paylaşmak istiyorum.

Çünkü güncel konumuz Anayasa değişikliği.

Yazının konusu doğrudan Anayasa değişikliği değil ama nasıl ve ne/kim odaklı hazırlandığı ile ilgili. Çocuklar bu sürecin içerisinde yer almadılar. Alabilirler miydi? Bence, HAYIR.

Bunun en önemli nedeni, çocuklarımızın katılımı için onları yeterince bilinçlendirmemiş olmamız ve tabii ki kendi yararlarını gözetecekleri görüşlerinin oluşmamış olması.

Bu tutum çok uzun yıllardır bizimle. Devletimiz ve maalesef düşük sosyo-ekonomik grup çocuk odaklı düşünemiyor henüz. Türkiye, çocuğun katılım hakkı açısından henüz sınıfı geçemez konumda.

İşte ispatı...

Örneklemin;

%65,26’sı “hangi yaş grubu çocuk kavramını tanımlar” sorusunda sınıfta kalmış.

%49,22’si daha önce Çocuk Hakları Sözleşmesini duymamış.

%28,72’si çocuğun kendisi ile ilgili kararlarda çocuğa danışmanın gerekli olmadığını söylemiş.

%36,20’si çocukların dernek kurma hakkı olmadığını düşünürken, %14,59’u konu hakkında bilgi sahibi değilmiş.

%22,53’ü çocuğunu ihmal ve istismar eden ebeveynlere hiçbir ceza verilmeyeceğini söylerken, %8,68’i komşular ayıplar, %14,68’i konu hakkında bilgim yok demiş.

%33,33’ü aileler, aile reisi olacağı için erkek çocukların eğitimine daha fazla önem verilir buyurmuş. 

%33,06’sı devletin çocukların uyuşturucu madde kullanımına karşı korunmalarından devlet sorumlu değildir kanaatini oluşturmuş.

2010 yılında toplumun hali bu. Mutluluk verici bir tablo değil kuşkusuz. Devletin bunda sorumluluğu had safhada. Çocuğu bırakın biz daha ebeveynleri eğitememişiz. Bu durumda Anayasa değişikliği yapılacakken çocuğun görüşünün alınması diye bir şey sözkonusu olabilir mi?

Çocuğun katılım hakkı bizden daha en az yüz yıl kadar uzakta...

Yorumlar