Yalancıktan Travma Yaşamak...


Gel zaman git zaman - Öyle Bir Geçer Zaman Ki - Emir Berke adında bir çocuk varmış. Babası 5,5 yaşındaki Emir Berke’ye,Türkiye'yi gözyaşına boğan’ marifetli çocuk etiketini layık görmüş.

Çocuk hakları konusunu çalışanların en büyük kabahati, çocuklara yönelik istismarın sadece fiziksel ve cinsel şiddet buyutuna ağırlık vermeleridir.

İçimizdeki en iyi yetişmişlere duygusal istismar nedir diye sorun, size “psikolojik şiddet” diye tanım yapamayacaklardır.

Türkiye, yetişkinlerin iş yerinde psikolojik şiddet kavramıyla bile günümüzde yeni yeni tanışmaya çalışıyor. Çocuk meseleleri hep sonradan gelir bizde...

Emir Berke, bir ailenin içinde yaşanan trajedilerin konu edildiği Öyle Bir Geçer Zaman Ki isimli dizide rol alıyor. Bol bol ağlıyor, travma üzerine travma yaşıyor. O ağladıkça millet ağlıyor. Millet ağladıkça reytingler artıyor. Reytingler arttıkça Emir Berke daha bir ağlatılıyor.

Bir çocuk travma yaşamadan travma yaşayan çocuk rolü yapabilir mi? Ya da şöyle soralım, çocuklar yalancıktan travma yaşarlar mı?

Emir Berke’nin babası bölüm başına kazandığı 2.000TL’yi savunmak havliyle, Emir Berke’nin sette iki pedagog ve bir oyun koçu ile çalıştığını beyan ediyor.

Bunlar nasıl bir pedagog olmalı ki oyun koçu, Emir Berke’ye şimdi baban anneni dövdü ağla bakiim dediğinde, yalancıktan, mahsuscuktan diyebilsinler. Aslında ‘Emir Berke şiddet sahnesini görmüyor ki’ diye kendilerini avutsunlar.

Emir Berke’ye gerçekte neler olduğunu ve olabileceğini listeleyecek olursak;

Gerek yetişkinler gerekse çocuklar seyrettikleri bir trajik bir filmden etkilenip ağlarlar. Çocuklar içinde rol aldıkları trajik yaşamdan etkilenmez olurlar mı?

Emir Berke, uzun süreli bir dizide başrol oyuncusu olmak sıfatıyla hergün düzenli olarak sette yetişkinler gibi mesai yapmakta. Çocuklar bu tempoda çalışmayı fiziken tolere edebilirler mi?

Sağı solu işini yapıp parayı kazanmaya odaklanmış, iş stresi yaşayan yetişkinlerle çevrili, akranlarının olmadığı bir set Emir Berke’nin gelişimini olumlu etkileyebilir mi?

Emir Berke, bir sahne çekimi tamamlanmadan evvel o sahneyi kaç kere tekrar etmek zorunda kalıyor acaba? Çocuklar tekrar yaparak öğrendiklerine göre tekrarlayan trajik sahneler çocuğun psikolojisini olumsuz etkilemez mi?

Şiddet sahneleri, trajik sahneler, Emir Berke’nin varlığında çekilmiyor olabilir ancak, çocuk kendi dizisini seyretmiyor olabilir mi?

Emir Berke ailesine para kazandırdığının farkında olmayabilir mi? Ya para kazandıramadığında ne hissedecektir acaba? Bu üstünlük nedeniyle belki de anne-baba, akranlar üzerinde otorite kurmaya bile kalkabilir mi?

Hal böyleyken, Emir Berke’nin babasının, "Oğlumun psikojisinde bir bozulma yok. Emir akıllı bir çocuk. İlgi, şöhret onu hiç şımartmadı. Sette yaşananların oyun olduğunun farkında. Bizim için para hiçbir zaman önemli olmadı. Bu iddiaları ortaya atanlar küçük bir çocuğun rolü altında ezilmiş insanlardır. Şöhretin bir tek sıkıntısını yaşıyoruz, o da Emir'i yolda görüp öpüp sarmalayan insanlardan yürüyemiyoruz. Çekimler Emir'in uyku, yemek saatine göre yapılıyor. Yıllardır Emir gibi duygularını yansıtıp tüm Türkiye'yi ağlatan bir çocuk çıkmadı. 'Setin en iyisi benim. Herkes beni beğeniyor' demesinde de ne gibi bir sakınca var. O daha küçük bir çocuk." beyanlarına gülmeden, pardon ağlamadan geçebilecek miyiz?

Eh, daha çocuğa ne olsun be adam...


Kaynak gösterimi: Gezer, T., www.0-18.org, Diyorum ki...

Yorumlar