Medyanın Şiddet Haberleri Yaparken Üstlendiği Sorumluluk

12 Mart 2007

Siz siz olun mesai saatleri dışında tecavüze uğramayın. Bu cümle ile Pazar sabahımın keyfini kaçırdılar. Haber Hürriyet Gazetesi’nde yayınlandı. Haberi yapan Mesude Erşan. Kendisine “Aferim 10 puan” diyorum. Puanlamamda kendi haber başlığında kullandığı çiğ üslubu kullanmaya özen gösterdim doğal olarak. Utanırsa sevinirim. Genel yayın yönetmeni de utanmalıdır ancak hiç sanmam.
Habercilerin şiddet haberlerini yaparken nelere dikkat etmesi gerektiği konusu 02-03 Mart 2007 tarihinde Valencia’da masaya yatırıldı. Tavsiye kararlarını da içeren bir rapor üzerinde çalışıldı. Çalışmayı yapan kurum Reina Sophia Şiddet Araştırma Merkezi. Gelen raporlara haberci olmamama rağmen çok sıkı rağbet ettim. Malum önerilerin arasında dikkat çekici iki husus tam da “siz siz olun mesai saatleri dışında tecavüze uğramayın” talihsiz başlığı ile ilintili: (1) Haberi yaparken bireylerin mağdur olduklarında destek bulamayacaklarına dair kesin ifadeler kullanarak ihbarların önünü kesmeyin, (2) Mağdurları rencide edecek, şiddeti hafifletecek alaycı üslup asla kullanmayın.
Tecavüze uğramış ve belli korkularla suskun kalmış kişi bu başlığı okuduğunda kimbilir neler düşündü. Suskun kaldığı için kendisini tebrik etmiş olmalı. Korkularında haklı olduğunu haberci net bir şekilde ifade etmiş. Bundan sonra mağdur olacaklara da iyi (!) bir öğreti olmuştur; tecavüze uğrarsan suskun kal, yardım bulamazsın, perişan ve rezil olursun. Sus, sus,sus...
Aslında haberin konusu çok değerli bir tespiti içeriyor. Tecavüz olgularının ele alınmasında prosedür (yönetmelik) açısından aksayan yönler var. Zaten bu aksayan yönler nedeniyle başarı hikayeleri sıklıkla yakalanamadığından mağdurlar suskun kalmaya devam ediyorlar.
Haberin içeriğinde de bazı katılmadığım tespitler var. Örneğin psikiyatri raporları mahkemede delil olarak kullanılıyor denilmiş, oysaki psikolojik travma tecavüzün en yaygın sonucu olmasına rağmen bildiğim kadarıyla uygulamada bu raporlara tek başına delil olarak pek rağbet edilmiyor. Diğer taraftan somut fiziksel yaralanmalar da olmayabiliyor tecavüz esnasında. Bu şart değil. Sadece spermin varlığı ya da diğer türlü delillerle bile tecavüz gerçekleştiği iddiası yalnız kalabiliyor. Şüpheli rızası vardı derse ne olacak? Kanun ve adalet kavramları bazen birbirini desteklemiyor. Özellikle mağdur ile şüpheli önceden tanışan kişilerse.
İşte tecavüz böylesine hassas bir konu. Konu bu kadar hassasken nasıl olur da bu kadar seviyesiz bir başlıkla kamuya duyurulur, konu nasıl bu kadar hafif/avam gösterilebilir? Tecavüz ihbarlarının delil toplama aşamasında ortaya çıkan aksaklıkları dile getirmek için bu başlık en hafif anlatımla fazla amatör değil mi? Gerçekten haber değeri olan böyle bir konu bir başlığa nasıl kurban edilir?
Medya şiddetten para kazanmamalıdır gerçekten. Biz kar amaçlı bir şirketiz, eğitim gibi bir görevimiz yok yaklaşımı da çok yanlış olur savunularda. Medya da hepimiz gibi, tüm kurumlar gibi sosyal sorunların çözümünde sorumluluk üstlenmesi beklenen kurumsal yurttaşlardır. Medya şiddet haberleri yaparken bu sorumluluğunu yerine doğru getirdiğinden emin olmalıdır. Tecavüz tek başına bile bireylerin ilgisini üst seviyede çeken bir kelimedir. Daha fazla da komiklik etmemek iyi olurdu...

Yorumlar