Carla Sigara İçme!

Haber, “Sarkozy’nin eşi Carla Bruni sağlıkçıları çok kızdıracak bir açıklama yaptı” başlığı ile verilmiş.

Fransız Le Parisien Gazetesi’nin yalancısıyız, 43 yaşındaki Carla, “Hamileliğimin 8. ayındayım. Artık dayanamıyorum. Tüm zamanımı oturarak, ya da yatarak geçiriyorum. Alkol alamıyorum, sigara içemiyorum. Bir an önce doğum yapmak istiyorum” demiş.

Carla’nın 10 yaşında bir erkek çocuğu da varmış ve Carla yeni bebeğin fotoğraflarını basınla paylaşmayacakmış.

Neden? Bebeğin zaten yumuk yumuk kapalı ya da refleks olarak zaten ışıktan kapanan gözleri mi zarar görürmüş.

Bu kadarcık bir haberden Carla’nın profilini kolayca çıkarabilmek çok eğlenceli olabilirdi ama sözkonusu çocuk istismarı olunca işin keyfi kalmıyor.

İddia ediyorum, Carla ya Fransa Cumhurbaşkanı eşi işini yürütmeye layık olamayacak kadar cahildir ya da Carla çocuk istismarcısıdır.

Yoksa, mağdur mu?..

Haberden, Carla’nın 40 yaş üstü gebelik ile beklendiği üzere kendisini çok yorduğunu, diğer taraftan hangi motivle olduğunu bilmediğimiz bebek yapma kararıyla doğacak bebeği türlü risklere attığını anlıyoruz.

Carla’nın çocuğu var. Burada bebek özlemi çeken, annelik duygusunu tatmak isteyen bir kadından bahsetmiyoruz. Kendi ve bebek açısından türlü fiziksel riskleri bulunan bir eyleme kalkışma lüksünü kendinde bulan bir kadından bahsediyoruz.

Eğrisi doğrusuna denk geldi ve bebek sağ salim doğdu ve yaşadı diyelim -bunun için tüm tedbirler üst düzey alınmıştır mutlaka ama risk her zaman vardır- çocuğun 10 yaşındayken annesinin menapozla mücadele eden 53 yaşında bir kadın olacağını düşününce eylemin çocuk gelişimi açısından da sosyal boyutu olduğu aşikar.   

Diğer taraftan, Carla’nın gebelikten doğal olarak yorulduğunu ve bundan sıkıldığını anlayabilirsek de sıkıntısının bir kaynağının gönlünce sigara içememek olduğunu okumak sarsıcı.

Belli ki Carla bağımlı.

Belli ki Carla doğumdan hemen sonra bir “keyif sigarası” tüttürecek.

Tedavi olamaz mı? O’ndaki imkanlar hiçbir bağımlıda yok.

Endüstri lobisine,  en sonunda “pek çok kişi için sigarayı bırakmanın güç olduğunu ve sigaranın sağlık sorunlarına sebep olduğunu” itiraf ettirebildikse de lobi, bağımlılık yerine “yetişkin bilinçle tercih edilmiş alışkanlık” teriminden vazgeçmemekte.

Carla’nın bebeği anne sütüyle beslenmeyecek mi?

Ya da daha kötüsü bağımlı Carla bebeğini anne sütüyle besleyecek mi?

Her iki durumda da çocuk istismarından söz edebiliriz.

En başından zaten Carla’nın gebe kalmadan ne kadar önce sigarayı bıraktığını hiç bilmiyoruz.

Bebek daha doğmadan zarar görmüş olabilir.

Bence Carla, bebeği için tüm bunları yetişkin bilinciyle tercih etmiş değildir.

Carla vicdansız ya da alışkın değil düpedüz bağımlıdır, mağdurdur.

Carla’nın kamuya böyle bir vicdansız mesajı verebilmesi ise bağımlılık derecesinin göstergesidir.   

Carla nezdinde tüm bebek yapan sigara bağımlısı kadınlara ve çocuklarına geçmiş olsun der, Carla örneğinin genç kızlarımıza akıl olmasını dilerim.

Başına Carla kadar taş düşsün diyenler de vardır...

Ancak, bilim benden yanadır.

Kaynak gösterimi:  www.0-18.org

Yorumlar