Seks Eğitimi Çocuklar İçin Zararlı mı?

Her geçen gün çocukla ilgili yeni şeyler duyuyor ve uygulamalara şahit oluyorum. Bazen hayretler içinde kalıyorum bazen mutlu oluyorum.

Çocukların seksin kötü yüzü ile karşılaşmalarını engellemek amacıyla mümkün olduğunca seks eğitiminden uzak tutulması görüşüne maruz kaldığımda, aklı ve değerleri yeniden sorgulamam gerekti.

Genel olarak bakıldığında, toplumumuzda, seks öncelikle ayıp bir kavramdır. Sonra seksten kaçmalıyız, korunmalıyız, korkmalıyız ve evlenmeden olmaz gibi nidalarla da sıklıkla karşılaşırız.

Seks, çocuklar için en başından kötüdür zaten ve çocuklarımız seksten korunmalıdır (!)

Sanırım bu bir abartı söylem ama en “créme de la créme”lerimizden tutun uzaktaki küçücük bir köyümüzün bir hanesinde yaşayan amcamıza ve yengemize göre de yaygın bir düşüncedir maalesef...

Seks eğitimi; çocuklarımızı erken uyandırıyor (!), akıllarına seks sokuyor (!)..

Bu, insan sağlığına zararlı sigaranın, çocuklara 18 yaşından itibaren serbest olması gibi bir düzenleme. Kötü birşeydir ama büyüyünce içebilirsin mesajı gibi anlamsız bir şey...

Çocuğa ne diyeceğiz diye düşündüm ama hiçbir şey dememeliyiz ki çocuk sekse dair erken uyanabilir (!)

Seksten bahsetmezsek, çocuk seks eyleminin var olduğunu bilmeden ve dolayısıyla seks yapmaktan korunarak mi büyüyecek? Çocuklar seksten yoksun bırakılacaklar...

Olsa olsa avucumuzu yalarız ve ayrıca buna hakkımız var mı?

Bir an için seksten anladığımızın, iki kişinin seks fiilini ortak gerçekleştirimi olarak kabul edecek olursak bile buna hakkımız yok.

Çünkü siz dürtü ve duygu denen şeyleri duydunuz mu?

Dünya, çocukların seksten yoksun bırakılmalarını seksin olumsuz etkilerinden korunma olarak algılamıyor.

Minneapolis: University of Minnesota Press tarafından yayınlanmış “Harmful to Minors: The Perils of Protecting Children from Sex (Küçüklere Zararlı: Çocukları Seksten Korumanın Riskleri)” kitabını okumanızı tavsiye ederim. Kitabın yazarı Judith Levine bir gazeteci ve kendi deyimiyle “sivil liberal (özgürlükçü)”.

Kitabın dayatmacı ve sansasyonel bir üslupla yazılı olduğuna dikkat ettim. Bir gazeteciden başka ne beklenir. Kitap, bazı kesimlerce her ne kadar Amerikan toplumuna hitaben yazılmış olduğu için azımsansa da kitabın asıl sahiplenicileri Avrupa Karası ülkeleridir.

Dr. Diarmuid Verrier (Department of Psychology, National University of Ireland, Galway) de kitabı ince eleyip görüş bildirenlerden. Genç akademisyen, yazarın, çocukların toplumlar tarafından aseksüel kabul edildiklerine ve 16 yaşına geldiklerinde sanki akşamdan sabaha cinsel kimlik kazandıkları düşünce yapısının saçmalamaktan öteye bir anlayış olmadığına dair yaptığı vurguya katılıyor.

Dr. Verrier ve Levine’nin, seksin belli tehlikeleri nedeni ile bunlardan korunmak üzere giderek dürtüleri ağır basmaya başlayan çocukları, seksin duygusal ve fiziksel hazlarından yoksun bırakmanın onları varsayımları ve merakları ile yalnız bırakacağı ve bunun çocukların gelişimi açısından çok daha tehlikeli olduğu görüşüne katılıyorum.

Çocukların kendi vücutlarını tanımalarını, diğer çocukların farkına varmalarını engelleyebilir miyiz?

Çocuğun özel hayatına karışabiliriz elbette. Bazı çocuklar açısından onları seksten korkutmak ve soğutmak kolay olabilir. Bazılarına ise şiddet uygulamak gerekebilir ki ilk seks eylemlerini mümkün olduğunca erteleyebilelim. Vahim düşünce tarzı...

Diğer taraftan, daha önceleri London School of Economics’den tanışık olduğumuz, günümüzde The Guardian gazetesinden takip ettiğim Prof. John Gray’in “Çocuklar Cennetten” kitabında ortaya koyduğu “Çocuklarınızın hata yapmasına izin verin ki, hatalarından ders alarak, başarıya ulaşabilsinler.” öğretisine de katılmam mümkün değil.

Ve yine diğer bir açıdan, Türkiye’de sanırım seks eğitimi ile “iyi dokunuş” ve “kötü dokunuş” öğretisini de karıştırıyor olabiliriz.

Görüş açılarını özetleyecek olursak, (1) Çocuk seks eğitimi alırsa, çok erken uygulamaya başlar ve bu onun için belalara gebe olmaktır, (2) Çocukları serbest bırakmalı ve hatalarını hoşgörü ile karşılamalıyız –bundan öğreneceklerdir, (3) Seksin tehlikeleri üzerine öğreti alan çocuklar, tecavüz, istismar davranışlarını normal seks davranışları olarak algılayabilirler.

Diğer ve daha gerçekçi bulduğum, seks eğitimi gereklidir görüş açısından bakıldığında, son altı soru ile noktalamak gerekirse;

Çocukların giderek erken yaşta seks yapmaya başladıklarına ve bundan dolayı mağdur olduklarına dair elimizde bilimsel bir çalışma var mı?

Böyle bir varsayımdan hareket edecek olursak da bunun çocuğun aldığı nitelikli ve yaş gruplarına uygun seks eğitiminden kaynaklandığına dair bulgu mevcut mu?

Seks eğitiminden, doğum kontrolü, gebelik sonlandırma gibi konuları çıkartacak ve bunun yerine kızlarda bekaretin önemini vurgulayacak olursak, seks eğitimine özgürlük kazandırabilir miyiz?

Gerçekten, insanın doğumundan itibaren var olan seks dürtüsünü bastırmaya çalışıp, ilk deneyimlerini mümkün olduğunca ertelemeye çalışarak çocukları potansiyel belalardan koruyabilir miyiz?

Bu erteleme ve bastırmaya çalışma çabalarımızın sonucunda çocuklarımıza ne gibi zararlar verebileceğimizin farkında mıyız?

Ve en önemlisi bu konu çocuklara hiç sorulmuş mu?

Kaynak gösterimi: www.0-18.org

Yorumlar