Yaşamımdaki en mutlu, en kutsal an, yepyeni doğan oğlumun göğsüme yatırıldığı, kafasını zorla kaldırıp gözlerime maviş maviş merakla baktığı (beni gördüğünü sandığım) andır. Bu hiç bir mutluluğa değişilmez ilk merhabanın, otuzaltı saat sancıdan sonra geldiğini düşününce, bir anne için kutsallığı takdir edilmelidir.
Hala dünmüş gibi hatırladığım bu an aklımdayken, çöp gibi sokağa atılan yeni doğanları okuduğumda tepkim sınırsız, ağlamak istiyorum...
***
Van - Çanta içerisinde terk edilen bebek
Ağbisi tarafından tecavüze uğrayan 18 yaşındaki M.A.'nın bebeği sokağa terk edildi. Erciş’teki mahkemede kızın abisi tutuklanarak cezaevine konuldu. M.A., 18 yaşından büyük olduğu için şu anda hakkında koruma kararı alınmadı.
Antalya - 15 günlük bebeği sokağa attılar
Kimliği belirlenemeyen kişi ya da kişiler, Erenköy mahallesi 4862 sokakta bir evin arkasında ağaç altında bulunan tahta parçaları üzerine bebek bıraktı. Ağlama sesinin duyulması üzerine vatandaşlar, terk edilen erkek bebeği buldu. Bebek, Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumuna teslim edilecek.
Elazığ - 5 günlük bebeği sokağa attılar
Karakoçan ilçesinin Bağlıağaç ile Yukarıovacık köyleri arasında, çobanlar, köprünün altından ses geldiğini duydu. Sesin geldiği yere doğru giden çobanlar, köprünün altındaki taşların arasına bebek bırakıldığını gördü.
Muş - 2 günlük bebeği sokağa attılar
Hürriyet Mahallesi'nde eski Öğretmenevi caddesi üzerine bırakılan kız bebek, yoldan geçen bir çocuğun görerek polise haber vermesi ile bulundu. Bebek anne sütü olmadığı için sürekli olarak mama ile besleniyor.
Burdur - 1 günlük bebeği sokağa attılar
Erkek bebek, bir apartmanın giriş kapısında terk edilmiş halde bulundu. Kundağa sarılı halde bulunan bebeği, ağlama sesi nedeniyle apartman sakinleri fark etti. Polis, bebeğin kundağındaki battaniyesinin renginden yola çıkılarak MOBESE kameralarının kayıtlarını incelemeye başladı.
Samsun - Doğurdu, çuval içerisinde sokağa attı
Soğuksu Mahallesi Atabey Sokak üzerinde, çuval içerisine konulmuş yeni doğmuş erkek bebek, vatandaşlar tarafından terk edilmiş halde bulundu. Polis, terk edilmiş halde bulunan bebeğin ailesinin tespiti için soruşturma başlattı.
Mersin - 3 saatlik bebeği sokağa attılar
Merkez Toroslar ilçesine bağlı Mustafa Kemal Mahallesi 186. Cadde üzerinde top oynayan çocuklar, seyyar tabla üzerinde bir bebek buldu. Kundağa sarılı halde bulunan bebeği önce hayvan yavrusu sanan çocuklar, ağlama sesini duyunca kucaklarına alarak hemen yakındaki bir eve götürdü.
***
Bunlar, çöp gibi sokağa atılan çocuklardan şanslı olanlar. Bir şekilde polise intikal ettirilmişler. Bir de kötü yetişkinlerce bulunan ve bulunduğu gibi birilerine satılan veya insanlardan önce kedi, fare, karga gibi sokak hayvanlarınca bulunup da yenilip yutulan bebekler de var. Kocaman çöp kamyonlarında fark edilmeden ezilenleri de var.
Türkiye'de, 2000 ile 2005 yılları arasında 2 bin 514 bebek sokağa terk edildi. Sosyal Hizmetler Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre, Türkiye'de 2000 yılında 355, 2001 yılında 441, 2002 yılında 495, 2003 yılında 392, 2004 yılında 390 ve 2005 yılında ise 441 bebek sokağa terk edildi.
Uzmanların aksine, bebeklerin ölüme terk edilme nedenleri arasında ekonomik nedenlerin baş sırayı çektiğini sanmıyorum. Aileler bu nedenle sıkıntıya düştüklerinde Sosyal Hizmetlerden yardım alabileceklerini biliyorlar. Bilmiyorlarsa da bu Sosyal Hizmetler’in ayıbıdır, suçudur.
Bence, sorunun baş kaynağı sosyal ihtilaflardır; evlilik dışı gebelikler, küçük yaşta gebelikler, tecavüz gebelikleri...
Bunları önlemek zor mu? Bu sorudan önce önlemek için ne gibi tedbirler alınıyora odaklanmak daha iyi olur. Zor veya kolay, Devlet tarafından mutlaka bir takım önlemlerin alınıyor olması gereklidir.
Siz hiç böyle çalışmalar duydunuz mu?
Bizde hala sokağa çöp gibi atılan çocukların vicdansız anneleri şeytandır, olaylar münferittir yaklaşımı var. Böyle bir ortamda türbanlarına sahip çıkanların (!) rağbet görmesini ve politik partiler arasında tartışma yaratılmasını ayıplıyor, Başbakan’ı kınıyorum.
Partilerin hiç birinin çocukla ilgili her hangi bir politikası olmadığı gerçeğini değerlendirmenize bırakıyorum.
Bir kadın kolay kolay çocuğunu sokağa atmaz. Atıyorsa, siz o kadının karşı karşıya kaldığı tehditleri ve hissettiği korkuyu düşünün. Ya da hasta olduğunu...
Dünya’da tek ebeveynli aile kavramı yayılmakla birlikte, gebeliğinden ve doğan yavrusundan dolayı korku içinde olan kadınların kimliklerinin Devlet tarafından gizli kalması kaydı ile yeni doğanların Devlet tarafından bakıldığı ya da ailelere evlatlık olarak verildiğini görüyoruz.
Türkiye’de de durum hukuken böyledir.
Ancak, uygulayıcının her alanda olduğu gibi bu alanda da samimiyetsizliği karşımızdadır.
Hukuksal düzenleme ve sunulan hizmetler kadınlara duyurulmalıdır, öğretilmelidir.
Yorumlar