14 Mayıs 2007
Savaş konusunu yazmak beni hep yormuştur. Silahsızlanma ilk çalıştığım konu olsa da savaşı aklımın neresine oturtacağımı hiç bilemedim. Hak aramanın şekli şemali olsa da günümüzde yaşanan savaşlar bu hukuksal ortamın başarılamadığının göstergesi. Uzun uzun silahsızlanma anlatabilirim ama silahlanma yarışına nasıl dur diyeceğimize dair herhangi bir fikrim yok açıkçası. Yasaklar çözüm olabilir mi? Tehdit altındaki ülkelere nasıl silahsızlan diyeceğimizi ben de bilmiyorum. Dersek de dinlerler mi acaba? Hiç sanmam, tarihte bu başarılamamış.
Savaşa bahane çok ve Ortadoğu savaşmakta. İçine çekilmekteyiz…
Çocuk Hakları Ulusal İşetişim Ağımız’ın (0-18.org) da üye olduğu Child Rights Information Network’un haftalık bülteninde yayınlanan bir habere göre, uzmanlar Irak’da çocuk ve gençler arasında narkotik maddelerin kullanımının çok yaygınlaştını söylüyorlar. Süregelen şiddet olayları ve maddelerin çok kolay bulunuyor olması madde bağımlılığının hızla artmasına sebep olarak gösteriliyor.
Keeping Children Alive sivil toplum kuruluşunun başkanı Ali Mussawi, geçen yıla oranla bu yıl Irak’ta çocuk ve gençler arasında madde kullanımının %20 oranında arttığını söylüyor. Çocuklar orta sınıf ailelerden. UNICEF’de bölgede çocuk bağımlılarda artış olduğuna dikkat çekiyor.
Savaş nedeniyle yerlerinden göç edenler, sokakta yaşamaya başlayanlar, ana-babasını kaybedenler, yakınlarının ölümüne şahit olanlar, artık şiddeti duymaya daha fazla katlanamayanlar, geleceğini kaybedenler, kara mayınına kapılıp sakat kalanlar artık huzuru maddede bulabileceklerine inanıyorlar. Bu onların intihar etme şekilleri. Rehabilitasyonun hedefinde huzurlu ve barışık bir hayat yok mu? Irak’da böyle bir durum mu var?
UNICEF de madde bağımlılığı ile mücadele konusunda herhangi bir çalışma yapmadıklarını ama bağımlı çocukların istismar edilmelerini ve suçta kullanılmalarını önlemeye çalıştıklarını ve bağımlılara psikolojik destek verebildiklerini söylüyor. Giderek artan sayı kendilerini korkutuyor. Uzmanlar maddenin çok kolay bulunmasının yanı sıra çok da ucuz satılıyor olmasına dikkat çekiyorlar.
Çocuk ve gençler arasında büyük bir hızla artan bağımlılık tüm dünyanın sorunu. Sadece şiddetin olduğu bölgelerden bahsedemeyiz. Tüm dünya ülkeleri bununla mücadele etmeye çalışıyor. Başarı henüz yok, artış trendindeyiz ne yazık. Madde ile mücadele bir çok aktörün bir arada mücadele etmesiyle başarılabilecek bir şey. Aileler, toplum, halk sağlıkçıları, eğitimciler, emniyet ve sosyal hizmetler elele vermeliler. Ailelerimizin bilinç durumu belli ve/fakat ben yine de maddenin çocuklara zorla dayatıldığı/pazarlandığı inancındayım. İmalat çok yoğun ve kazanç projeksiyonu çok yüksek. Risk var ama ne kadar. İşte böyle bir sektör bu sektör. Bu durumda emniyet ve sosyal hizmetler ne konumda diye bakmalıyız. Özellikle son dönemde İstanbul polisinin çok yüklü miktarlarda maddeyi yakalayarak imha ettiğini biliyoruz ancak, arz, yakalanan miktarlardan çok ama çok daha yüksek.
Bağımlı bir çocuğa bakmak ve ona sahip çıkmak kolay mı? Sosyal Hizmetler’in ailelere bu konuda mutlaka destek vermesi ve çocuğun iyileştirilmesi sürecinde hep yanında olması gerekiyor. ‘Risk altındaki ve mağdur çocuklara ve ailelere Sosyal Hizmetler sahip çıkar’ kanun maddesine uygun olarak. Sosyal Hizmetler bu görevini yerine getiriyor mu? HAYIR. Çocuk Destek Hattımız’a bağımlılık mağduru çocuğu olan ailelerden gelen çağrılar hep imdat çığlıkları şeklinde. Hepsini önce Sosyal Hizmetler’e yönlendiriyoruz. Onlar daha önceden yardım çağrısında bulunduklarında Sosyal Hizmetler tarafından hastanelere yönlendirilmiş oluyorlar genellikle. Maddenin kolay bulunmasını engelleyemeyen bir Devlet ortamında tedavi ücretli ve madde etkisinde kontrolünü kaybetmiş bir çocuğun rızasının alınması gerekiyor. İşte Irak’da durum böyleyken böyle. Bizde de durum budur.
0216 450 54 54 numaralı Çocuk Destek Hattımızı arayanlar son çare olarak arıyorlar. Mağduriyet var, rehabilitasyon için hiçbir tedbir alınmamış, hizmet sunulmuyor. Gel de kurbanlara çağrıda bulun maddeyi bırak diye.
Yeterince tedbir alıyor muyuz diye sorsak, kabahat ailelerde diye cevap alıyoruz. Bu sizi de rahatsız etmiyor mu? Suçu önlemekten sorumlu olanlar, mağdurlara hizmet sunması kanunla pekiştirilmiş olanlar diğer taraftalar. Bahaneleri hazır, tesis yok, uzman yok, para yok, aileler sahip çıksalardı… Biz de henüz savaş hali de yokken bu işe bir asılsak diyorum senelerden beri.
Siz hiç bir bağımlıyla birarada yaşadınız mı? Durumu anlamak için bunu tecrübe etmiş olmak lazım.
Kimseye dilemem.
Yorumlar