Çocukların Çevreye Bağlı Sağlığı Üzerine 10 Gerçek

04 Ocak 2010

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), geçen yılı özetlemek adına çocuklar için önemli olan çevresel sağlık tehditleri üzerine 10 gerçeğe dikkat çekti. Yıllık toplam 9 milyon “beş yaş altı çocuk” ölümlerinin yaklaşık üçte birinin çevresel faktörler nedeniyle gerçekleştiğini tespit eden DSÖ, çatışma, yoksulluk ve yetersiz beslenmeyi ön plana çıkaran sosyal ve ekonomik koşullar tarafından bu durumun daha vahim hale geldiğine işaret etti.

Açıklamaya göre;

1. Çevresel faktörler, ishal nedeniyle gerçekleşen yıllık toplam 1.5 milyon çocuk ölümünün %88’inden sorumlu.
İshal, dünyada 5 yaş altı çocuklarda ikinci sırada yer alan ölüm nedeni. Türkiye’de ise Kösecik ve arkadaşlarının Şanlıurfa’da gerçekleştirdikleri 5 yaş altı çocukların hastaneye yatırılma ve ölüm nedenleri konulu araştırmalarına göre ise ishal, çocuk ölümlerinin ilk sırada yer alan nedeni. Çocuk haklarını çalışırken sularımızın temizliğini, sanitasyon bilincinin seviyesini ve bireylerin hijyen konusundaki bilgi ve uygulama düzeylerini sorgulamak gerekli.

2. Akut solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle gerçekleşen yıllık iki milyon çocuk ölümlerinin yarısı kapalı alandaki hava kirliliğine bağlanabilir.
Akut solunum yolu enfeksiyonları - özellikle de pnömoni - küçük çocukların en büyük katili. Bu ölümlerin neredeyse yarısı kapalı alanda maruz kalınan katı yakıt dumanına bağlanabilir. İkinci el sigara dumanı bir başka önemli risk faktörüdür. özellikle Gelişmekte olan ülkelerde Çocuklar kötü barınma koşulları nedeniyle risk altındadır.

3. Çocuklarda astım görülme sıklığı hızla artıyor.
Astım çocuklar arasında en sık görülen kronik bir hastalıktır ve tüm ülkelerde görülür. Evsel tozlar, sigara dumanı, polenler gibi çevresel faktörler astımı tetikler. Bu çevresel faktörlerin azaltılmasıyla çocuk astımı kontrol atına alınabilir.

4. Bazı gelişmekte olan ülkelerde, çocukların üçte birinden fazlası yüksek kurşun seviyesinden etkilenmektedir.
Kurşun zehirlenmesi çocuğun beyin gelişimini etkiler, davranış ve öğrenme problemleri yaratır ve ilerleyen yaşlarda kardiovasküler hastalıkların ortaya çıkmasına sebep olur. Çoğu ülkede kurşunsuz yakıt kullanılırken Türkiye’de halen kurşun içeren yakıt tüketimi mevcuttur. Bunun yanı sıra kurşun bazlı boyalar, dökümler, geri dönüşüm faaliyetleri, kozmetikler ve bitkisel ilaçlar nedeniyle de çocuklar kurşuna maruz kalmaktadırlar.

5. Pestisitlere (tarım ilaçları) bağlı akut zehirlenme çocukların hayatı için tehdit olabilir.
Pestisitlerin güvenlik önlemi alınmadan depolanması, kullanılması ve atıkları akut zehirlenmelere sebep olmaktadır. Düşük seviyede ancak kronik olarak maruz kalma, çocuklarda; nörolojik, gelişimsel ve üreme sağlığı hastalıklarına sebebiyet vermektedir. Pestisitlerle temas, bahçelerde, ev ve okullarda, tarım arazilerinde, kontamine yiyecek ve içme suları ile mümkün olmaktadır.

6. Cıva gelişmekte olan fetüsün sinir sistemi için zehirlidir.
Fetus, yenidoğan ve çocuklar gelişmekte olan sinir sistemi duyarlılığı nedeniyle özellikle cıvanın olumsuz etkileri için korunmasızdırlar. Çocuklar ve doğurganlık kazanmış kadınlar, büyük, yırtıcı, yağsız balık (kopek balığı gibi) tüketmemeye dikkat etmelidirler. Cıva bazı bitkisel ilaçlar ve bazı diş temzileme tozları da özellikle çocuklar üzerinde önemli olumsuz etkiler yaratmaktadır.

7. Afrika ve Asya’da çocuklar yiyeceklerdeki aflatoksinlere maruz kalmakta.
Aflatoksinler, kontamine gıdalarda üreyen toksik bileşiklerdir. Mısır ve yer fıstığı bu toksinlere maruz kalmada önemli kaynaklardır. Bu tarz akut zehirlenme ölümcül boyutlara ulaşabilir. Uzun vadede aflatoksinlere maruz kalma, çocuklarda, düşük boy ve kiloya sebep olmakta, bireyi çocukluk çağında ve ileriki yaşamında da enfeksiyon hastalıklarına hassas hale getirmektedir. 

8. 15 Yaş altı yüzbinlerce çocuk kaza ile zehirli madde yutmakta ve her yıl bunlardan 35.000’i ölmekte.
Zehirlenme genellikle ilaçların yanlış/kazara kullanımı, evde kullanılan toksik maddeler, tarım ilaçları ve yakıta maruz kalma ile ortaya çıkmaktadır. Bu maddeleri çocukların erişiminden uzakta tutmak ve paketlemelerinin doğru yapılması hayat kurtarıcıdır.

9. Çocukluk çağı kanserlerinde çevresel faktörler önemli rol oynuyor.
Çocukluk çağı kanserlerinin orijinleri kesin olarak bilinmemekle birlikte radyasyon, tütün ve pasif duman içiciliği, ultraviole ışınlar, aflatoksin ve bazı tarım ilaçlarının kanser oluşmasında önemli rol oynadığı bilinmektedir.

10. İklim değişimi özellikle gelişmekte olan ülkelerde yaşayan çocuklarda hastalık riskini arttırıyor.
Iklim değişikliği, gelişmekte olan ülkelerdeki çocuklarda görülen hastalık yükünün %85’inden fazlasını yüklenmektedir. Çocuk yaralanmaları ve astım ile solunum hastalıklarından ölüm riski, iklim değişikliğine bağlı hava kirliliği, seller ve aşırı sıcaklıklar ve kötü beslenme ile ilgilidir.

Hal böyleyken Türkiye’de konularla ilgili çalışmaların kısıtlı olduğundan bahsetmek oldukça üzücü. Konu ile en çok ilgilenmesi beklenen ÇEVKO gibi çevre temalı çalışan sivil toplum kuruluşlarının çok etkin faaliyetler yürütmedikleri belli.

Çocuk hakları çalışırken istismarın sadece fiziksel ve cinsel saldırı olmadığını artık anlamamız ya da yaratılan olumsuz çevresel faktörlerin de çocuğa yönelik fiziksel istismar kapsamına alınmasını talep etmemiz, kavramları yerlerinden oynatmak mı demek olur?

Kavramlar açısından belki evet ama konuya parmak basmak açısından çok uygun olur düşüncesindeyim tıpkı DSÖ gibi…

Yorumlar