Çocuk İntiharları

31 Mart 2008

İntiharların sayısındaki azalmalar ve yükselmeler, ters orantılı olarak, toplumun sosyal ve ekonomik durum göstergelerinden biridir. Bireyin kendisine yönelik bu tarz şiddet uygulamasında, psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve kültürel faktorlerin/nedenlerin varligindan bahsetmek genel tekrarsa da Türkiye’de çocuk intiharlarının %51,38’inin intihar nedeni bilinmiyor. 2005 yılı içerisinde 432 çocuk intihar etmiş. Bunların 358’i 15-19 yaş aralığındaki gençler ve 74’ü 15 yaş altı çocuklar.

İntihar sayısının diğer ülkelere oranla düşük olmasının sebebini “intihar etmek dini inançlarımıza ters olduğu için” şeklinde belirtmek mümkünse de kaza olarak raporlanan ölümlere de çok dikkat edilmesi gerektiğini söylemek boynumuzun borcu. Güneydoğu’da traktör tekerleği altında kaza ile ezilen, Fırat’ın serin sularında kazayla boğuluveren veya kazayla tarım ilacı içen kız çocuklarının çokluğu son derece dikkat çekiciyken başka bir konuya daha değinmekte fayda var. İntihar olgularının arkasında töre ve namus cinayetlerinin varlığından ciddi şüphe edilmeli. Tekrarlamak lazım; dikkat dikkat... 2005 yılında intihar eden çocukların 222’sinin neden intihar ettikleri bilinmiyor.

Ama bizim uzmanlarımız yurttaş beyanlarına çok rağbet ederler. İntiharsa intihardır, kazaysa kazadır. Birey ölmüştür, kendisi için zaten yapacak birşey yoktur, kutuyu açtırmamalı ve kötüyü söyletmemeliyiz. Ben yine de çocukla ilgili hizmet üretenlerin mutlaka şüpheci olmaları gerektiğini düşünüyorum.

TUİK verilerini paylaşmaya devam ederken dikkatimi çekti, gerek 15 yaş altı gerekse 15-19 yaş grubunda görülen intihar olgularında, intihar edenlerin cinsiyet dağılımları hemen hemen eşit.

Nedeni bilinen intihar olgularının nedenlerine göre dağılımlarında ise her grupta aile geçimsizliği ilk neden olarak gösterilmiş. Hissi ilişki ve istediği ile evlenememe, ikinci başı çeken neden olarak karşımızda. Öğrenim başarısızlığı nedeniyle intihar, beklentimin aksine 15 yaş altı grupta üçüncü sırada yer almış. Hastalık nedeniyle intiharın ise 15-19 yaş grubunda üçüncü sırada olması dikkat çekiyor. Geçim zorluğu nedeniyle intihar edenlerin sayısı ise 15-19 yaş grubunda sadece 9 kişi. Bunların %44,44’ü erkek, %55,56’sı ise kadın.

Bir diğer bulgu ise 15-19 yaş grubunda intihar edenlerden intihar nedeni bilinmeyenlerin %51,66’sı yani 93’ü kadın.

2001 yılı verilerine göre 15 yaş altı intihar olgularının sayısı 60. 2005’de ise sayı 74’e yükselmiş.

Çocukların hangi yöntemlerle intihar ettiklerinin detayını sormayın ama yöntemler sırasıyla kendini asma, kimyevi madde kullanma, ateşli silah kullanma ve yüksekten atlama şeklinde.

Bu sayılar çok şey ifade ediyor. Sayfalarca yazabilirim ama beni en çok ilgilendiren yönü çocuk intiharlarının yarıdan fazlasının intihar etme nedeninin bilinmiyor olması.

Şüphe ediyorum, elimde değil...

Keşke herkes şüphelense diyorum.

Malumlar ise intihar olgularının münferit olduğundan ve ailelerin tek sorumlu olduğundan bahsedecekler ve bir yılda gerçekleşen 432 çocuk intihar sayısının az oluşundan dem vuracaklardır.

Sahi, kaç öğrenci türbanla üniversiteye giremiyordu da hakları korunmalıydı, hatırlayamadım. YÖK Başkanı Özcan; “türbanlı öğrenci sayısı sanıldığı kadar fazla değil, öyle 3-5 türbanlı öğrenciyle Cumhuriyet’in laikliği falan gitmez” [1]demişti.

2005’de 432 çocuğun intihar ettiğinden bahsediyoruz. Çocukları yaşatmak boynumuzun borcu değil miydi Sözleşme’den kaynaklı olarak?


[1] http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=327806

Yorumlar