Başbakanın İş Listesi 2

11 Şubat 2008

Çocuk odaklı hizmet üretimi maalesef yeterli düzeyde ve çeşitlilikte değildir. Kurumlar, evet asli görevlerini yerine getirmek için çaba sarfetmektedirler ancak çocuk meselelerine duyarsızlık o kadar çok yıla saridir ki sadece yaptım mı yaptım aklı selimsizliği toplum dengelerinin bozulmasını engellemeye yetmemektedir.

Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneği tarafından 10 ilde 10.000 “7-18” yaş çocuk üzerinde gerçekleştirilen anket çalışmasının sonuçları oldukça çarpıcıdır. Çalışmaya göre çocukların %7,8’i tek çocuktur. İki kardeş olanların oranı %31,4 olup en geniş oran ile iki kardeş ilk sıradadır. Bunu %26,7’lik oranla üç kardeş takip etmekte ve dört ve üstü kardeş sayısına sahip ailelerin toplam oranı %34,1’dir. Çocukların aile yapısı içerisinde çok çocukluluğun yaygın olduğu, aile planlamasına rağbet edilmediği ya da dinen karşı çıkıldığı anlaşılmıştır. İller içerisinde Şanlıurfa (%40,7) Van (%42,3) ve Diyarbakır’da (%46,6) beş veya üstü çocuklu ailelerin oranının diğer illere nazaran çarpıcı şekilde fazla oduğu tespit edilmiştir. Bu illerde çocukların yarıya yakını beş ve üstü kardeşinin olduğunu söylemiştir.

Çocukların çok çocuklu ailelerde istismar ve ihmal edilmeleri ihtimali yüksektir. Bu durumda sayın Başbakan, bu hafta göreviniz aile planlamasıyla ilgili.

Bildiğiniz gibi gebe kadına ve çocuk başına geçim ücreti ödenmesi sosyal politikanız gereğidir. Toplumda dilencilik kültürü geliştirdiğinizin farkında mısınız? Ben, bu durumu hayırseverlikle karıştırdığınızın farkındayım. Sizin işiniz fakire fukaraya para yardımı yaparak Devlet’i sevaba sokmak (!) değildir. Onu hayırsever yurttaşlar ve sosyal yardım hizmeti sunmak için yapılandırılmış sivil toplum kuruluşları yapar. Onları teşvik ediniz öncelikle. Siz ise riskli bölgelerde yani öncelikle Şanlıurfa, Van ve Diyarbakır illerimizde aile planlaması bilincinin geliştirilmesi ve uygulanmasının yaygınlaştırılması için sağlık personelinize, sosyal hizmet uzmanlarınıza ve eğitimcilerinize talimat vereceksiniz. Varlığınıza rağmen feodal yapı ve din baskısının yoğun yaşandığı bu illerde din görevlilerinize de talimat vermenizi tavsiye ederim. Hatta konuyla ilgili olarak din görevlilerine yönelik hizmet-içi eğitimler başlatmalısınız. Türban günlüğünüzde şaka gibi gelecektir ama bu eğitimlerin verilmesinde akademisyenlere güvenin tavsiyesinde bulunarak katma değer yaratmış olmak isterim.

Ardından çocuk başına aylık para ödemelerin, gebe kadınlara gebelikleri boyunca aylık para ödemelerin hangi koşullarda kimlere ödeneceğini ciddi ciddi belirleyecek ve takip/denetim koşulu getireceksiniz. Bu sosyal yardımlardan faydalananlar arasında ayrımcılık yapmayacağınıza dair yemin etmiştiniz, hatırlatırım.

Yani bu haftaki işiniz topluma yapabildiğiniz kadar çok çocuk yapın mesajı değil bakabileceğiniz kadar çocuk yapın mesajı vermektir. Bu sizin de işinize gelir. Düşününüz dış borçlar meselesi.

Nasıl çok zor değil değil mi? Türbanla kadınları kısıtlamayı kaç yılda başardıysanız onun onda biri kadar bile çaba sarfetmenize gerek olmayacak göreceksiniz. Siz neleri başardınız, aile planlamasını mı başaramayacaksınız. Haydi bakalım, görelim sizi.

Türkiye’de çok çocuklu ailelerde her türlü ihmal ve istismar edilen çocuklar var.

Yorumlar